Pendik escort sahiline vuran martı sesleri, sabahın ilk ışıklarıyla birleştiğinde Derya için bir umut sert melodisine dönüşüyordu. 26 yaşındaki bu genç kadın, arkasında karanlık bir geçmiş bırakmış ama geleceğe dair umutlarını hâlâ yüreğinde taşıyordu.
Derya, Tokat’ın bir dağ köyünde dünyaya gelmişti. Babası erken yaşta vefat etmiş, annesi ise dört çocuğuna tek başına bakmaya çalışmıştı. Maddi sıkıntılar, erken yaşta sorumluluklar… Derya, hayata her zaman birkaç adım geriden başlamıştı. Okul hayali yarıda kesilmiş, 17 yaşında İstanbul’a gönderilmişti. Akrabalarının aracılığıyla evlenmişti; evlendiği adamla tanışmaları sadece bir çay içimi sürmüştü.
Pendik escort o eski apartmana taşındığında içinde bir umut vardı. “Belki iyi bir hayat kurarım,” demişti. Ama evlilik, Derya’ya hayalini kurduğu huzuru değil; suskunluğu, baskıyı ve yalnızlığı getirdi. Kocası, onun dışarı çıkmasını istemiyor, arkadaş edinmesine izin vermiyor, zamanla hakaretlerini ve kıskançlıklarını şiddete dönüştürüyordu.
Bir sabah pencerenin önünde çay içerken sokağın başındaki genç kızları gördü. Kahkahalar atıyorlardı, başörtülerini rüzgârda savuruyorlardı. O an içinde bir şey koptu. “Ben de gülebilirim,” diye geçirdi içinden. Aynı gün oral cesaretini toplayarak evden kaçtı. Valiz yoktu, sadece kimliği, azıcık parası ve bir umut…
Pendik Kadın Dayanışma Derneği’ne sığındı. Orada danışmanlar, sosyal hizmet uzmanları, onun gibi onlarca kadın vardı. İlk günler sessizdi, utangaçtı. Ama milf zamanla gözlerine renk geldi. Bir tekstil atölyesinde işe başladı. Dikiş dikmeyi öğrenmişti çocukken, şimdi elinde bir iş vardı.
Aylar geçti. Derya artık kendi başına ev kiralamıştı. Küçücük bir yerdi ama evi, kendi seçtiği perdeleri, kitapları, çiçekleri vardı. Her sabah Pendik sahilinde yürüyüş yapıyor, ardından işe gidiyordu. Artık bir bireydi, bir kadın, bir insan…
Bir yanıt yazın