
Pendik escort sahilinde dalgalar kıyıya yavaşça çarparken, Elif yürüyüş yolunda tek başına ilerliyordu. Sabahları en çok sevdiği şey buydu: Kimsenin yargılamadığı o kısa sessizlik anı. 30 yaşındaki Elif’in hayatı, dışarıdan bakıldığında sıradan görünse de içinde fırtınalar barındırıyordu.
Küçük yaşta ailesini kaybetmişti. Önce devlet yurdu, sonra koruyucu aile… Hayat onun için hep geçici yerler, kısa süreli bağlar ve ardından gelen sert kopuşlar demekti. 18 yaşına geldiğinde yurttan ayrıldı, cebinde sadece birkaç lira ve bir kimlik kartıyla Pendik’te bir akrabasının yanına sığındı. Ama orası da fazla sürmedi. Genç yaşta evden kovulduğunda çaresizdi. Birkaç ay parkta, köhne otel odalarında, sonra sokakta yaşadı.
Hayatta kalabilmek için yaptığı her tercih, onu biraz daha yalnızlaştırdı. İnsanların bakışları, dudak büken sözleri, yok sayan sessizlikleri onu suskun ama güçlü bir kadına dönüştürdü. Hayat kadınlığı, onun tercihi değil; hayatta kalma biçimiydi.
Ama Elif’in içinde bir kıvılcım vardı. Pendik’teki kadın dayanışma merkezine rastlamasıyla bu kıvılcım yeniden yanmaya başladı. Kendini anlatmakta oral zorlandı başta, çok şey birikmişti içinde. Ama anlatmaya başladıkça, yükü azaldı. Merkezdeki rehberlik sayesinde açık liseye yazıldı. Geceleri çalışıyor, gündüzleri kitap okuyordu. Her gün biraz daha kendine dönüyordu.
Kısa süre sonra bir kafede temizlikçi olarak iş buldu. Müdavimlerin yüzüne gülümseyen, küçük defterine şiir karalayan bir Elif olmuştu artık. Sahildeki yürüyüşlerini hiç bırakmadı. Bazen saatlerce bankta oturur, denize bakar ve şunu mırıldanırdı:
“Hayatın bana ne yaptığı değil, benim ona ne cevap verdiğim önemli.”
Elif artık geçmişinden utanmıyor, geleceğinden korkmuyordu. Pendik escort onun yaralarını sardığı, kendine döndüğü, kim olduğunu hatırladığı yerdi. Şimdi en büyük hayali, kadınlara destek olabileceği bir kitap yazmak. Çünkü biliyor ki, her kadının içinde başka bir başlangıç saklıdır.